|
|
|
|
|
 |
|
 |
aşk
ilk okula basladığımda onun yanına oturmuştum sıra arkadşı olmuştuk... ama bana göre ise sıra aşkıydı ben onu ilk grduğümde aşık oldum seviodum onu. ilk defa bu kadar değişik duygular yaşamıştım. ona göre ben saadce arkadştım. buda bana çok koyuyodu.. aradan 1 sene gçti ben ona ondan hoşlandığımı söliyecekdim sonunda butun cesaretimi toplayarak seninle bişi konuşablır mıyız dedim tabi seni dinliorum dedi bnde söze başladım ben senden hoşlanıyorum sana o kadar aşığım ki yuzune bkmaya kıyamıyorum eğer sana da uygunsa dha fazla acı çkmek yerine birbirimizii tanıyablırız dedim oda sadece yuzume bkdı ve gitti.aradan baya bi yıl geçmişti 16 yasımıza glmiştik ve onun ölduğunu duydum o bni sevsede tümor hastalığı vrmış ve o gün o yuzden bişi demeden sadce bkıp gitmiş olduğunde sadece bende seni seviyodum hala sevicem die not bulunur... love
When I sat down beside her as the first school we had arkadşı ... but as for me the first grduğümde aşkıydı I fell in love with him it seviodum. had lived for the first time such a different feeling. According to him, I arkadştım saadce. koyuyodu me a lot of pruning .. I told her I liked her söliyecekdim gçti 1 year hiatus at the end of gathering all my courage I said, Are you subject to the Bishi konuşablır bnde word you said, I started dinliorum I like you so I'm in love with you, or if you kıyamıyorum bkmaya Sides of DHA rather than çkmek birbirimizii much pain I said tanıyablırız room only gitti.aradan bkdı and 16 years had passed since my face pretty bi yasımıza glmiştik and I like his that I've heard that Ibn vrmış tumor disease and died on that day so I just went bkıp Bishi, ie only just saying, I die I sevicem seviyodum still has not ...
MEZARDAN UZANAN EL - 1
Serdar on iki yaşındaydı. Bir yıl vardı ki, mahalle arkadaşlarıyla şehir dışındaki top sahasında maç yapmaya gidiyorlardı. Birkaç günde bir öğleden sonra maç yapmaya giderken ağaçlıktan dolanıp top sahasına varıyorlardı. Aslında kestirmeden gitmek vardı ya o zaman da mezarlıktan geçmek gerekiyordu. Bu işe de pek istekli olan yoktu. Bazen maç uzuyor, karanlığa kalıyorlardı. Çocuklar evlerine geç kalmamak için, böyle durumlarda mezarlıktan geçiverelim diye maç bitiminde atıp tutuyorlardı ama mezarlık kapısına gelindiğinde sesler kesiliyordu.
Bir iki derken bu durum bir akşamüstü yine karanlığa kalınmıştı. Maç çok uzamış ve epey geç olmuştu. Dönüşü yok mutlaka mezarlıktan geçiyoruz diyenler yine mezarlık kapısına gelindiğinde susmuştu. Serdar duruma el koymak ihtiyacını hissetmişti. “ Arkadaşlar, arkamda tek sıra olun. Ben sizi mezarlıktan geçiririm “ dedi ve arkadaşlarının arkasında tek sıra olmasını sağladı. Hafif ay ışığı vardı ve kesme taşlardan yapılmış mezarlık içindeki dar yolu aydınlatıyordu. Etraf zifiri karanlıktı. Çocuklar sessizce Serdar’ın peşi sıra ilerlediler. Yolun yarısına gelinmişti ki yan taraftaki mezarlıktan bir el uzandı. “ Tut elimi, benim elimi tut “ diyordu derinden gelen bir ses. Serdar irkildi. Yüreği ağzına gelecekmiş gibi oldu. Çok korktu. Arkasına baktı. Kimse yoktu. Hani arkadaşları neredeydi? Gerisin geriye dönüp kaçmaya başladı. Hızla mezarlıktan çıktı. Hedefi top sahasıydı. Oraya ulaşmak istiyordu. İki kere arkasına da bakmıştı. Gördükleri tarifi imkansız şeylerdi. Peşinde ölüler vardı.
Serdar top sahasına vardığında bugünkü maçta gol attığı kalenin içine yattı. Arkasında kalenin filesi vardı. Uzanıp tutmaya çalışan olursa fark ederdi. Tehlike gelse gelse önden gelirdi. Böyle bir şey olursa o zamanda ona göre davranırdı. Serdar kalenin içine girdiği andan itibaren peşindekilerin kaybolduğunu anladı. Yine de her an tetikteydi. Gözleri dört bir yana fır dönüyordu. Serdar o gece sabaha kadar uyanık bekledi. Güneşin doğuşunu görmek kimseyi Serdar kadar sevindiremezdi. Derin bir oh çekti ve gerisin geri dönüp mezarlıktan geçerek evine vardı. O el uzanan mezar sessizliğin sesini dinliyordu. Bir hareket yoktu.
Yazan: Serdar Yıldırım HAND REACH FROM THE SOD - 1
Serdar twelve years old. There was a year that were going to match the neighborhood with friends outside the city ball field. A few days to make a match of the afternoon wandering around the way the ballpark varıyorlardı ağaçlıktan. In fact, there was a beeline for, or in the cemetery at that time needed to pass. There was also very willing to work with this. Sometimes the game is stretched, were staying in the darkness. Children at home so you do not, throw it at the end of the match when he held the cemetery but the cemetery gate geçiverelim By the sounds cut off.
Then again, this is just an afternoon, a couple of kalınmıştı darkness. Match was very prolonged and very late. By the door of those who pass the cemetery must be no return of the cemetery was silent again. Serdar had felt the need to put in the situation. "Friends, Make one row behind me. I spend every cemetery in you, "he said, and his friends made the back of the single row. There was a light month light lit up the narrow road through the cemetery and made of cut stone. The place was dark as pitch. Serdar one after the children went quietly. A hand reached around half of the cemetery on the side of the road that sank. "Hold my hand, hold my hand," said a deep voice. Serdar flinched. His heart was in her mouth as gelecekmiş. Very afraid. He looked back. There was no one. Where were his friends know? Began to flee back to the turn. Cemetery is rapidly released. The goal of sahasıydı top. Wanted to get there. Also looked at the back of two times. What they see unspeakable things. There were in pursuit of the dead.
Serdar arrival at the ballpark today's match, lay into a goal scored. Behind the castle had a filet. If the difference would reach over and trying to keep. Even if even if the danger would come from the front. According to him, he behaved as if such a thing. Knew from the moment they enter into the fortress Serdar peşindekilerin disappeared. Nevertheless, on the alert at all times. Since the brush revolved around the eyes. Serdar awake that night and waited until morning. Anyone see the sunrise until the sevindiremezdi Serdar. Oh, and drew a deep back in. That was his home through the cemetery. Hand from the grave He was listening to the sound of silence. There was a motion.
Written by: Serdar Yildirim
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|